ZEYBEK YEMİNİ
Yeni gelen gencin çeteye kabul edilmesi için bir tören yapılırdı. “Halikarnas Balıkçısı sayın Cevat Şakir Kabaağaçlı bu töreni gerçeğe uygun bir biçimde yayınlamıştır.
Bir sabah tan yeri ağarırken Efe, Zeybekler ve Kızanlar ata binerek dağa çıkarlar. Efe yere diz çöker, Zeybek ve Kızanlar da diz çökerler. Namzet ayakta durur. Kızan olacak genç belindeki yatağını çeker, üç kez öptükten sonra Efe’nin önünde diz çöker. Efe diğer kızanlarına şöyle seslenir:
Kızanlar, bu koca dağların sahibi kim?
Kızanlar: - Erimiz…
Efe: - Yiğidi kim?
Kızanlar: - Efemiz…
Efe: - Susuz derelerde kavak biter mi?
Kızanlar: - Bitmez…
Efe: - Bitkisiz diyarlarda duman tüter mi?
Kızanlar: - Bitmez…
Efe: - Yiğit kime derler?
Kızanlar: - Sözünde durup efesiyle ölene derler…
Efe: - İnsan dünyaya niçin gelir_
Kızanlar: - Ölmek için…
Efe: - Doğup ta ölmekten kuşkulanan bebekler?
Kızanlar: - Dertlenip hortlamaya…
Efe: - Şeytana bel bağlanır mı?
Kızanlar: - Yardımcımızdır bağlanır…
Efe: - Adem uşağına bel bağlanır mı?
Kızanlar: - Bağlanırsa ağlanır.
Efe: - Var yemezlere acıkmak mı, yoksa dayak mı haktır?
Kızanlar: - Dayak haktır…
Efe: - Yiğitlerde ne yoktur?
Kızanlar: - Merhamet…
Efe: - Korkaklar zeytinleri nerde döverler?
Kızanlar: - Ağaç dibekte…
Efe: - Yiğitler yağı nerde kavururlar?
Kızanlar: - Zalim göbeğinde…
Defne ağacının Zeybek kültüründe simgesel bir önemi vardır. "Apollon ve Defne" efsanesini bilirlermiş gibi, defne ağacının bulunduğu dağlarda gezmekten çekinirlermiş. Efsaneye göre, Tanrı Apollon peri kızı Defne'ye aşık olur, ancak aşkına karşılık bulamayınca Defne'yi ağaca dönüştürür. Daha sonra yaptığına kendisi de pişman olur oncak iş işten geçmiştir. Defne yapraklarından yapılmış bir tacı başına takar ve insanların da sonsuza dek defne tacı takacaklarını söyler.
Bu söyleşinin bitiminde Efe ağaya kalkar, önlerinde bulunan teknel (defne) ağacının yanına gelir. Efe teknel ağacına yatağanını saplar. Kızanlar bu ağacın önünde toplanırlar, Efe ağacın önünde söyleşiye devam eder:
Efe: - Sözünde duramayan kahpe bacının öz kızanı olsun mu?
Kızanlar: - Olsun…
Efe: - Şu dualı yatağan böğrüne batsın mı?
Kızanlar: - Batsın…
Efe: - Doğru söylediğinize nasuh, nusuh tövbesini olsun mu?
Kızanlar: - Olsun…
Söyleyişinin bitiminde yeni kızanlar efelerine sadık kalacaklarına and içerler. Yeni kızan bundan sonra teknel ağacına saplı yatağanın altından 7 kez geçer. Bunu diğer kızanlarda takip eder. Sonunda kızan efenin elini, Efe de kızanın alnını öper. Ona bir yatağan verilir. Bundan sonra genç efenin kızanı olmuştur.
Zeybekler efenin yanından ayrılıp başka bir efenin yanına girmek hakkına sahiptir. Ancak nöbette uyumak, efeden gizli haberleşmek veya evlenmek, kız kaçırmak gibi durumlar çoğunlukla ölümle cezalandırılır idi.